Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal, uluslararası öğrencilerin dil eğitim programı kaydında usulsüzlük iddiası ile ilgili, “Onlar bize farklı yöntemlerle geldikleri için biz onları aynı pis yöntemleriyle üstüne gitmeyiz ve gitmeyeceğiz. Ülkemiz bir hukuk devleti, kurallar işliyor. Hiç kimsenin endişesi olmasın.” dedi.
Rektörlük binasında gazetecilerle bir araya gelen Prof. Dr. Kazım Uysal, üniversitedeki bazı çalışmalar ile ilgili bilgiler verdi.
DPÜ’deki uluslararası öğrencilerin dil eğitim programı kaydında usulsüzlük iddiasına ilişkin de açıklamada bulunan Uysal, şunları söyledi:
Üniversitemizde bu kadar kazanım varken maalesef bazı dedikodular çıkmaya başladı. Uluslararası öğrencilerle ilgili haber yapılmıştı. Verdikleri isim şu an bizde öğrenci değil. Birileri bu öğrenciyi buraya sokmak istiyor sonuç alamıyor. Fakat para alınarak yerleştirilmiş bir öğrenci diye haber çıkıyor. “O çocuktan para aldılar” dedikleri öğrenci bizde şu an öğrenci değil, başka bir üniversitenin öğrencisi. Yani derler ya, atacaksan destekle at. Hiç olmazsa o erdemi göstermek lazım. Dolayısıyla biz tabi onlar gibi mücadele edemeyiz. Biz kanunlar, kurallar çerçevesinde ancak hareket ederiz. Biz rektörlük koltuğunun gücünü keyfimize göre kullanamayız. Birini alıp bir yere süremeyiz. Kadrosu geldiği zaman onu şantaj malzemesi olarak kullanamayız. Dolayısıyla rahat olsunlar. Onlar bize farklı yöntemlerle geldikleri için biz onları aynı pis yöntemleriyle üstüne gitmeyiz ve gitmeyeceğiz. Ülkemiz bir hukuk devleti, kurallar işliyor. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Belki biraz geç olur ama sonuç alınır.”
Türkçe Öğrenimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürünü (TÖMER), yapmaması gereken işler yaptığını tespit ettikleri için görevden aldığını, olayların bu görevden almadan sonra başladığını anlatan Uysal, şöyle devam etti:
“Ben hamd ediyorum, ellerinde iyi ki koz yok. İyi ki yanlış yapmamışız. Kazara yanlış yapsaymışız, yani malzeme bulamadıkları için bu şekilde uydurma ürettiler ve koydular piyasaya. 2 bin 300 tane personelimiz var. Bunlar içerisinde benimle, yönetimimle mücadele etmek isteyenler, insani olmayan yöntemlerle takoz koymak isteyenler olacaktır. Yine hukuk çerçevesinde kurallar, yasalar çerçevesinde elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız. Yargı süreci işliyor. Kendi içimizdeki soruşturmalar devam ediyor. İşleyen bir süreç var. Kimsenin endişesi olmasın. Hem kendi içimizdeki soruşturmalarımız neticelenecek hem de savcılığa suç duyurusu neticelenecek. Şimdi ortalığı bulandırmaya, bu bulanık suda güya balık avlamaya çalışıyorlar. Fakat umduklarını bulamayacaklar. Çünkü ellerinde hiçbir hakikat yok.”