Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla uygulanmaya başlanan ve yüzde 50 ile yüzde 125 oranında uygulanan zamlı elektrik tarifesi ile kademe değişikliği yapılmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kararlarının iptali amacıyla Danıştay’da dava açtı.
Dava dilekçesinde, söz konusu kurul kararlarının hukuk güvenliği ve hukuki belirlilik ilkelerine aykırılık oluşturduğu belirtildi.
“Hukuki güvenlik” ilkesinin devlet faaliyetlerinin önceden tahmin edilebilir, öngörülebilir olması ve takdir yetkisini zorlayan, keyfiliğe yol açacak kurallara yer verilmemesini gerektirdiği vurgulanan dilekçede, özetle şu saptamalara yer verildi:
“Belirlilik” ilkesi ise, maddi hukuk ve usul kurallarının önceden öngörülebilir bir açıklıkta olmasını ve kişilerin haklı beklentilerini bertaraf etmeyecek düzenlemeler yapılmasını içermektedir. Aksi takdirde, yetkilerin sınırlarının belirsizliği, takdir yetkisinin keyfiliğe dönüşmesine neden olacak ve yasanın verdiği ucu açık yetki kullanımıyla tesis edilen işlemlerin hukuki denetimi de yasal engel nedeniyle gerektiği gibi yapılamayacaktır. Davalı idare, hukukun üstünlüğü ilkesini göz etmeden idari işlem tesis etmiştir. Davalı, iptali talep edilen düzenlemeler ile toplumun genelinin menfaatini ihlal etmektedir.
“Kömür fiyatlarındaki artış iddia edildiği gibi 5 kat değil, yaklaşık 2 kat”
Dacalı iktidarın yapılan zamlara gerekçe olarak dünya spot piyasalarında elektrik üretiminde kullanılan kömür fiyatlarında 5 kat; doğalgaz fiyatlarında ise 10 kat artış olduğunu öne sürdüğü belirtilen dilekçede bu rakamların doğru olmadığı belirtilerek, “Spot piyasadaki kömür fiyatlarında 2021 yılında iddia edildiği gibi 5 kat değil, yaklaşık 2 katlık bir artış söz konusudur. Benzer şekilde spot piyasalardaki doğalgaz fiyatlarında da iddia edildiği gibi 10 kat değil, yaklaşık 1,4 kat artış olmuştur” denildi.
“Elektrik ticari bir mal değil, bir yaşam hakkıdır”
Elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesi aşamasında, “maliyetlerin düşürülerek varlıkların verimli işletilmesini sağlamak” şeklinde bir gerekçenin öne sürüdüğü ancak dava konusu Kurul Kararları ile görevli tedarik şirketlerine satılan enerjinin, kamuya satılandan neredeyse üç katı olmasına imkan verildiği belirtilen dava dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
Fahiş enerji zamları, yurttaşlarımızın gündelik yaşamı ve sanayi üretimi kadar, tarım ve gıda sektörünü de olumsuz etkilemektedir. Elektrik ticari bir mal değil, toplumsal bir hizmettir, bir yaşam ve tüketici hakkıdır. Fahiş elektrik zamları Evrensel Tüketici haklarına, kamu yararına ve sosyal devlet anlayışına tamamen aykırıdır. Gerek Anayasamız, gerekse Elektrik Piyasası Kanunu`nun 1.maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesine göre elektriğin tüketicilere ve topluma yeterli, kaliteli, sürekli, çevreye uyumlu ve ucuz verilmesi gerekmektedir.