Omicron varyantı en çok mutasyona uğrayan türü olarak tüm dünyaya yayılarak tehlikeyi arttırıyor. Omicron belirtileri soğuk algınlığına benzemesiyle dikkat çekiyor. Omicron belirtileri için uzmanlar kuru öksürük, boğazda gıcık ve kaşıntının öne çıkan semptomlar olduğunu söyledi. Özellikle boğazda gıcık ve kaşıntıya dikkat edilmesi gerektiği belirtildi.
Omicron varyantı dünyada hızla yayılmaya devam ediyor. Yapılan araştırmalar, Omicron’un soğuk algınlığına benzer belirtileri olduğunu ortaya çıkardı. Vakaların genelinde tat ve koku kaybı sık yaşanmıyor.
OMİCRON BELİRTİLERİ NELER?
Omicron varyantında yüzde 89 oranında karşılaşılan yeni semptomun belirleyici olduğunu belirten uzmanlar, “Omicron varyantı soğuk algınlığına daha çok benziyor” yorumunu yaptı.
İngiltere’nin çok okunan tabloid gazetelerinden Daily Star ise, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin verilerine göre Omicron varyantında kuru öksürük, boğazda gıcık ve kaşıntının öne çıkan semptomlar olduğuna dikkat çekti. Gazete özellikle boğazda gıcık ve kaşıntıya dikkat edilmesi gerektiğini yazdı.
Öte yandan halsizlik, burun akıntısı ve hapşırma gibi belirtilerin de olduğu fakat bunların diğerlerine göre daha hafif geçtiği belirtildi.
OMİCRON VARYANTI BELİRİTLERİ ARASINDA TAT VE KOKU KAYBI YOK
İlk Omicron varyantı hastalarını tespit edip bunu üst mercilere aktaran Dr. Angelique Coetzee de, “Genelde olağandışı semptomlar görülüyor. Aşırı halsizlik gibi. Fakat vakaların hiçbirinde tat ve koku kaybı yok” dedi.
Güney Afrika’daki Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü’nde görevli Dr. Wassila Jassat da, “Tshwane kentinde tespit edilen Omicron vakalarından hastaneye kaldırılanların yüzde 87’si aşı olmayanlar” dedi.
BURUN AKINTISI, BAŞ AĞRISI VE YORGUNLUK BELİRTİ OLABİLİR
İngiliz The Guardian, Soweto kentindeki hastanenin yoğun bakım ünitesinin başkanı Rudo Mathivha’nın sözlerine de dikkat çekti. Mathivha, “Şu an Covid-19 hastalarında demografik bir değişim görüyoruz. Gençler yani 20’lerinden 30’larının sonundaki insanlar daha ağır olarak hastaneye geliyor ve yoğun bakıma alınıyor. Bunların yaklaşık yüzde 65’i aşısız. Geri kalanlar da tek doz aşılı” dedi. Fakat bu demografik farklılığın bir sebebinin gençlerde aşılanma oranlarının düşük olması olabileceği kaydedildi.
İngiltere’de yapılan araştırmalarda, varyantın, Covid’den çok soğuk algınlığına benzediği belirtilirken, burun akıntısı, baş ağrısı ve yorgunluk gibi semptomların Omicron’un ayırt edici özellikleri olduğu vurgulandı.
OMİCRON BELİRTİLERİ KLASİK VİRÜS ÖZELLİKLERİNDEN FARKLI
Omicron’un çok görüldüğü İngiltere’deki vakalar analiz edildiğinde, virüsün en yaygın belirtilerinin burun akıntısı, baş ağrısı, yorgunluk, hapşırma ve boğaz ağrısı olduğunu bildirdi.
Bunların hiçbiri, uyarılarda bulunulan öksürük, yüksek ateş veya tat ve koku alma duyularında eksiklik gibi klasik virüs belirtileri arasında olmadığı belirtildi.
ZOE Semptom İzleme Çalışması’nı yürüten epidemiyolog Profesör Tim Spector, özellikle yeni yıl öncesi toplu etkinlikler düşünüldüğünde herkesi ‘dikkatli olmaya çağırdı’. “Umarım insanlar artık Omicron’un baskın özelliği gibi görünen soğuk algınlığı semptomlarını tanırlar” dedi.
‘EVDE KALIN UYARISI’
Spector, “Omicron semptomları ağırlıklı olarak soğuk algınlığı semptomları, burun akıntısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve hapşırmadır, bu nedenle insanlar Covid olabileceği için evde kalmalıdır.” ifadelerinde bulundu.
Uyarı, Omicron’un geçmiş varyantlardan daha hafif hastalığa neden olduğuna dair çok sayıda araştırma ile de uyumlu olduğu için oldukça önemli.
OMİCRON VARYANTI NEDİR?
Dünya Sağlık Örgütü yeni varyant B.1.1.529’u ‘endişe verici tür’ olarak sınıflandırdı ve Omicron olarak adlandırdı. Bilim insanlarının delta varyantından daha bulaşıcı ve tehlikeli olduğunu söyledi.
Omicron bir diğer adıyla nu varyantı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kaygı uyandıran varyantlar listesine eklenen beşinci varyant oldu.
Uzmanlar bu varyant içerisinde tam 32 farklı mutasyon tespit edildiğini açıklarken, bu virüsün corona virüsü aşılarına karşı daha dirençli olabileceğini duyurdu.
Bilim insanları, “Bu varyant şu ana kadar karşılaştıklarımız arasında en tehlikelisi olabilir” yorumunu yaparken şu ana kadar sadece 10 vaka tespit edildiği belirtildi. Üç farklı ülkede bulunduğunu açıklayan London College Üniversitesi’nde görevli bilim insanı Profesör François Balloux, “Bu varyant muhtemelen teşhis konulmayan bir AIDS hastasına bulaştıktan sonra mutasyona uğradı” dedi.
“OMİCRON TAT – KOKU KAYBI YAPMIYOR”
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, ‘Omicron’ varyantına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“5-11 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN AŞILANMASI LAZIM”
Doç. Dr. Savaşçı, mRNA aşılarının da 6 aydan sonra koruyuculuğunun düştüğünü belirterek, şunları söyledi:
“Dolayısıyla bizim ülkemizde de 30 yaş üzerine de mutlaka 3’üncü doz mRNA aşılarının hak tanınmasını gerçekleştirmemiz gerekiyor. 5-11 yaş arası çocukların da aşılanma programına hızlıca alınması lazım. Ara tatilde de antikor oluşturup daha sonraki dönemlerde daha rahat eğitim ve iş hayatımız ile günlük hayatımıza devam etmemiz için bu çok önemli çünkü seyrin nasıl gideceğini bilmiyoruz.
Ölüm vakalarımız bu şekilde devam ederse ‘Omicron’ varyantı ile de bu sayı katlanmaya devam ederse günlük 500-1000’i bulan ispatlı-ispatsız vakalar olarak ölüm vakalarımız gerçekleşebilir. Bu aylık neredeyse 25 bin vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabilir.
Bir de akciğer dokusunda, nörolojik hastalıklar, böbrek yetmezliği, kalp hasarı gibi birçok sistemi etkileyen bir hastalık. Dolayısıyla bu hastalığı hiç geçirmemek veya en azından hafif düzeyde akciğer tutulumu olmadan aşı ile korunarak geçirmek önemli olacaktır.”