Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Ali Astarcıoğlu, “Kütahya’da maalesef 20-30’lu yaşlarda kalp krizi vakalarında artış var” şeklinde konuştu.
Özellikle son dönemde genç ve orta yaş grubunda kalp krizine bağlı ölüm vakalarının arttığı Kütahya’da, geçtiğimiz günlerde okul müdürü Mücahid Çakıroğlu, spor dönüşü evinde fenalaşan polis memuru Ömer Uzuncalan ve lise öğrencisi Beyza Gelmez’in kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirmesi, genç yaşta gerçekleşen kalp krizi vakalarına dikkat çekti.
Ekspres Haber olarak bizler de konuyu KSBÜ Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Ali Astarcıoğlu’na sorduk.
“GENETİK MİRAS ÖNEMLİ BİR ETKEN”
Son yıllarda 20-30 yaş aralığındaki bireylerde, özellikle erkeklerde kalp krizi vakalarının arttığına dikkat çeken Astarcıoğlu, doktorlar olarak bu duruma şaşırmadıklarını ifade etti.
Astarcıoğlu, pandemi süreci ile birlikte hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarının arttığını belirterek, bu faktörlere bir de genetik kalp krizi riskinin eklenmesiyle gençlerdeki vakaların sayısının arttığını dile getirdi.
“Genetik miras, yani aile öyküsü olan hastalar hayata bir adım geriden başlıyor,” diyen Astarcıoğlu, “Ancak gençler genellikle bu durumu ciddiye almıyorlar. Sigara içmeye devam edip üstüne hipertansiyon, kolesterol gibi risk faktörlerini önemsememek, adeta bir intihar eylemidir. Bu şekilde, gençler kendilerini iki kat daha fazla riske atıyorlar. Kardiyoloji camiası olarak, gençlerin bu risk faktörlerine dikkat etmeleri konusunda uyarıda bulunmak istiyoruz,” şeklinde konuştu.
Astarcıoğlu, Kütahya’da da gençler arasında kalp krizi nedeniyle hastaneye başvurularının arttığını belirterek, bu durumun kent genelinde ciddi bir artışı işaret ettiğini vurguladı.
“AVRUPA’DA EN ÇOK KALP KRİZİ GÖRÜLEN ÜLKEYİZ”
Kalp krizinde her 10 hastadan 8’nin önlenebilir olduğunu anlatan Astarcıoğlu, şöyle devam etti:
“Açıkçası hastalık dikkat edildiğinde yüzde 80 oranında önlenebilir bir hastalık. Fakat saydığım nedenler yüzünden ciddi bir artış yaşıyoruz. Sonuç ne? Avrupa’da en genç yaşta kalp krizi görülen ülke biziz şu an maalesef. Halk arasında da söylenti var.
Acaba anjiyo olsam damarlarımı görsem olur mu? Biz bunu da çok önermiyoruz. Bir anjiyo olayım. Damarlarımı göstereyim. Ondan sonra da beş yıl huzurla durayım. Böyle olunca sigara içiyorlar, kötü yaşam koşullarına devam ediyorlar.”
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Kalp krizinde bazı belirtilerin olduğunu aktaran Astarcıoğlu, “Birincisi kalp krizi birden gelişen bir şey değil. Önce damar yavaş yavaş tıkanıyor, ilk izleyeceği yol bu.
Bu tarz kişilerde yürümekle, efor harcamakla göğüste yaygın baskı tarzında ağrı oluşuyor. Bir diğeri ani gelişen durum. Burada da yine göğüste ama ani çok şiddetli ve geçmeyen bir göğüs ağrı, baskı, yanma tarzında olabilir.
Bu kişilerin hemen hızlı bir şekilde 112i aracılığıyla kendi aracıyla değil, hastane acil servislerine başvurması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“3 KEZ KALP KRİZİ GEÇİREN BİR DAHA GEÇİRİR Mİ?”
Yine halk arasında 3 kez kalp krizi geçiren gençlerde bir daha kriz geçirmeyeceği iddialarına açıklık getiren Astarcıoğlu, şunları kaydetti:
“Söylentinin ötesinde bir şey değil maalesef. Bir kişi defalarca kalp krizi geçirebilir. Yani gençlerimiz özellikle şuna dikkat etsinler. Şimdi dışarıdan baktığımız zaman kanser, kalp krizi gibi başkasında olunca çok uzak gibi duruyor. Kendi başlarına da gelebilir. Risk faktörleri varsa bunlarla sıkı sıkıya mücadele etsinler. Bunu bir kenara not alsınlar.”