Ali Can, Kütahya TRSM’deki tedavisinin ardından şizofreni tanısıyla mücadele etmek zorunda kaldı, ancak bu süreci atlatarak hem iş sahibi hem de mutlu bir ailenin babası oldu, üstelik üç çocuğuyla birlikte.
Bir başarı hikayesinin adı “Yeniden Doğuş: Ali’nin Hikayesi”. Şizofreni teşhisi konulduktan sonra yaşamı kökten değişen Ali, Kütahya Toplum Ruh Sağlığı Merkezi (TRSM) ile tanışmasıyla birlikte hayatına yepyeni bir yön verdi.
14 yıllık evli Ali ve Şeyma Çifti, yaşamlarındaki mutluluğu ve başarı öykülerini Ekspres Gazetesi’ne anlattı.
Yaşamının birçok bölümünde bu hastalık nedeniyle birçok zorluk yaşadığını bildiren Ali Can, TRSM tedavisinin öncesinde insanlarla iletişim kurmakta dahi zorlandığını söyledi.
Çevresinde sürekli dışlanma hissi yaşadığını belirten Ali Can, yaklaşık 10 yıl önce Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde (TRSM) tedaviye başladığını paylaştı.
Tedavi ile her geçen gün daha fazla yol aldığını ifade eden Can, şöyle devam etti:
“Oradaki doktorlarım sayesinde insanlarla iletişim kurmaya başladım. Arkadaş çevrem oluşmaya başladı. Tedaviden önce bir çocuğum vardı, şimdi üç çocuğum var. Aileme bakabilmek, onların ihtiyacını tek başıma karşılayabilmek için çok büyük gurur benim için.”
“BİZE ÖNYARGILI DAVRANIYORLAR AMA BİZ HER İŞİ YAPABİLİRİZ”
TOKİ konutlarından ev sahibi olduklarını anlatan Can, kuraya ilk katıldığında hiç umudunun olmadığını dile getirdi.
Şu anda eşiyle birlikte mutlu bir yaşam sürdüklerini belirten Can, şizofreni tedavisi sürecinde bir başarı hikayesine imza atmış olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.
İlk başlarda herkesin önyargılı davrandığını aktaran Can, şunları kaydetti:
“Tedavim iyi devam edince iş başvurularında bulundum. Ancak şizofreni hastası olduğum için önyargılı davrandılar ve işe almadılar. Şu an çalıştığım işyerim bana inandı ve 2 yıldır işimin başında aileme bakıyorum. İnsanlardan isteğim bize önyargılı davranmasınlar.”
“EŞİMİN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ BENİM”
Eşinin en büyük destekçisinin kendisi olduğunu anlatan Şeyma Can, kendisinin de engelli olduğunu söyledi.
Evde ‘senin paran benim param’ anlayışının olmadığını vurgulayan Can, “Bizim herşeyimiz bir. Paralarımızı ortaya koyarız ödemelerimizi yaparız, kalan parayla da hayatımızı devam ettiriyoruz. 12, 7 ve 1,5 yaşında üç çocuğumuz var. Onların ihtiyaçlarına da cevap veriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“İLK OLARAK DİĞER İNSANLARLA İLETİŞİMİ ARTTI”
TRSM danışmanlarından Dr. Öğretim Üyesi Onur Gökçen, merkezin faaliyetleri ve Ali Can’ın tedavisi ile ilgili bilgiler verdi.
Merkezde psikiyatrik tanısı olan insanların sosyal dezavantajlarını yok etmeye çalıştıklarını dile getiren Gökçen, sadece ilaç tedavisi vermediklerini, sosyal destek de sağladıklarını söyledi.
Ali Can’ın uzun zamandır merkezde tedavi gördüğünü anlatan Gökçen, şunları kaydetti:
“İlaç tedavisinin yetmeyeceği yerler vardı. Çünkü birtakım sosyal dezavantajlara neden oluyor. Bu kişiye sosyal hizmet uzmanlarımız ve hemşire arkadaşlarımız gerekli girişimlerde bulundu.
Kişiler arası etkileşimi artırıldı ve bir takım kazanımlar sağlandı. Tabii ki Ali tek bir örnek. Birçok hastamızda olumlu sonuçlar elde ettik. Artarak da devam etmesini istiyoruz.”
