Eğitim metastaz* yapar… Maarif kurumları, toplum bedenindeki her dokuya ulaşan, her hücreyi besleyen, adeta bir kan üretim merkezidir. Bu sebepledir ki cemiyet bünyesinin sağlığı da, hastalıkları da eğitimle alâkalıdır. Ülkede yaşanan iyi-kötü her ne varsa, doğrudan veya dolaylı eğitimle irtibatlandırılabilir.
Okul sıralarından çalışma hayatına giden yolda, öğretmenin zihnine ve ruhuna aşı yapmadığı kimse yoktur. Müfredat, kitaplar, ölçme-değerlendirme, öğretmenin insan inşa araçlarıdır. Onlar, ana ocağındaki temel eğitimden sonra, emanet aldığı ülke geleceğini maharetle işleyecek, cevherden mücevher imal edecek ve cemiyete kazandıracaklardır.
Küçük yaşlarda mektep çatısı altına giren nesiller, üniversite kapısından çıkarken, artık ülkenin yetişmiş meslek insanlarıdır. Aldıkları bilgi, beceri ve etik değerlerle vatan sathına dağılıp, yarım yüzyıl hizmet edeceklerdir.
Bu sebeple eğitimci, sadece bir konu nakledicisi olmayıp, neslin karakterine olumlu/olumsuz tesiriyle ülke geleceğine dokunan kişidir. Eğitim planlayıcısı, o sistemin kurgulayıcısı ve milli bünyeye beslenecek insanın mimarıdır.
Hangi meslek sahası ve işte çalışıyorsak çalışalım, eğitim tezgâhında şekillenmiş bir kimlikle hayatta yer alırız. Okul bize sadece zaruri görülen bilgileri tedris etmenin ötesinde, sağlıklı veya hastalıklı bir karakter binasının yapı taşlarını da dizer. Her eğitimci kimliğimizin oluşumuna ve dokusuna belirleyici bir renk verir.
Çalışma hayatının yanı sıra, aile, akraba, komşu ilişkilerinden ticarete, iş ahlakından cemiyet içindeki bütün davranışlara kadar eğitimin tesir etmediği bir alan yoktur.
Ekilen biçilecek, iyi eğitimin meyvesi iyi, kötü eğitimin mahsulü kötü birey ve cemiyetler olacaktır.
Başarılı bir eğitim kurgusu, ülke geleceğinin en önemli yatırımı ve parlak istikbalinin kehanet gerektirmeyen bir öngörü penceresidir.
Başarılı olmayan eğitim politikasının ürünleri, kayıp nesiller, karanlık yarın endişesi, istikbal ve istiklali tehdit eden habis bir tümör olacaktır.
Bugün, eğitimin amacına ulaşma, hedefine varma, istenilen insanı üretme başarısını görmek için onun ürettiği genç nesillere bakmak kâfidir.
Yarın nasıl bir ülke bizi bekliyor? Bugünkü gençlerin davranışlarını, meyillerini, karakterini, hayallerini ve hedeflerini incelemekle bunu öngörmek mümkündür.
Acaba doğru yolda mıyız? Endişeli olmalı mıyız? Bugünün tablosu memnuniyet veriyor mu? Yarının müstakbel anne ve babalarını, iş ve meslek insanlarını yetiştirmekte başarılı mıyız? Yüzlerce yıllık milli ve manevi değerleri, köklü ve kadim kültür bayrağını yarınlara taşıyabilecekler mi?
İftiharlarımız kadar hatalarımızla da yüzleşmek ve o noktalarda neyin yanlış yapıldığını tespit etmek mesuliyetindeyiz.
Eğitimin merkez hedefi, güzel insan, cemiyete faydalı, yüksek karakter ve etik değerlere sahip bireyler olmalıdır. Devletin kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerinin en büyük meselesi eğitimdir. İstikbal hedeflerimiz buna bağlıdır.
* Metastaz: Yayılma, geçiş yapıma (tıp)