Son zamanlarda kan tahlili yaptıran herkeste eksikliğini duyduğumuz B12 vitamini namıdiğer kobalamin, vücudumuzun yaşamsal işlevlerini devam ettirmede ciddi rol oynayan bir mikro besin ögemizdir.
Metabolizmadaki tepkimelerde yardımcı enzim olarak görev alırken kırmızı kan hücresi üretiminden, DNA sentezinden ve sinir sisteminin sağlıklı işleyişinden de sorumludur. Kromozomların yapısal bütünlüğünün korunmasına yardımcı olurken pandemiyle birlikte hayatımızda büyük bir problem olan bağışıklık sistemimizin de bir parçasıdır. Otoimmün tiroid hastalıklarının da B12 vitamini eksikliğiyle ilgili olabileceği düşünülmektedir. Eksikliğinde pernisiyöz anemi denilen hastalığın çoğunlukla beslenme yetersizliğinden kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Yapılan bir başka çalışmada ise B12 vitamini yetersiz olan ergenlik çağındaki bireylerde yüksek şiddetli anksiyete ve depresif belirtiler gözlenmiştir. Kısacası B12 vitamini, fizyolojik ve psikolojik sağlığımızı idame ettirebilmek için yeterli düzeyde sahip olmamız gereken bir besin ögesidir.
Diyetle yeteri kadar B12 alınamaması, besinlerin uygunsuz saklama ve pişirilme yöntemlerinden kaynaklanan vitamin kayıpları, emilim bozuklukları, bazı ilaçların kullanımına bağlı B12 vitamini yetersizliği görülebilmektedir. Ülkemizde vegan veya vejeteryan beslenmesi yaygın olmadığı için bitkisel diyete bağlı B12 vitamini eksikliği çok sık görülmese de yapılan çalışmalar Türkiye’de yenidoğanlarda eksikliğin yaygın olduğunu ortaya koymaktadır. Süt çocukluğu ve adölesanlarda daha sık görülen B12 vitamini yetersizliği beyin gelişiminde etkili olduğu için hamilelik döneminde ve yaşamın ilk 1000 gününde önem arz etmektedir. Anne sütü bebeğin B12 vitamini gereksinimini karşılamakta yeterli bir besin olsa da, vegan yahut vejeteryan annenin emzirme döneminde bu konuda daha hassas davranması gerekmektedir. Yaşlılarda ise mide mukozasının zayıflamasının yanı sıra kronik hastalıklar ve ilaç kullanımına bağlı olarak B12 vitamini eksikliği sıkça rastlanmaktadır.
Eksikliği neticesinde ise sinir sistemi bozuklukları, uyuşukluk, kol ve bacaklarda duyu azalması-kasılmalar, baş ağrıları, yorgunluk, depresyon, unutkanlık ve bilişsel işlevlerde yetersizlikler gibi hayat kalitemizi olumsuz etkileyecek semptomlar görülmektedir.
Peki ne yapmalıyız?
-En az 6 ayda bir kan tahlili yaptırarak değerlerimizi kontrol ettirmeliyiz. Gerekli olduğunda doktor tarafından B12 takviyesi ilaç verilecektir.
-Hayvansal besinler tercih edebiliyorsak karaciğer, kırmızı et, balık, yumurta, et ve süt ürünlerine diyetimizde sıkça yer vermeliyiz.
-Vegan veya vejeteryan bir yaşam tarzını benimsediysek bir beslenme uzmanı tarafından iyi planlanmış bitki bazlı diyet uygulamalıyız. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde ise mutlaka bir beslenme uzmanı eşliğinde yürütmeliyiz.
B12 vitamin eksikliği yenidoğanlarda, çocuklarda, 60 yaşından büyük bireylerde, hamile-emzikli kadınlarda ve hayvansal gıdaları kısmen veya hiç tercih etmeyen vejeteryan-vegan bireylerde daha sık rastlanmakta ve daha çok önem arz etmektedir. Bu nedenle bu bireylerin kan tahlil kontrollerini 3 ay gibi daha sık aralıklarla yaptırmaları ve beslenmeleri konusunda bir diyetisyenden eğitim almaları, hayat kaliteleri açısından kendilerine; halk sağlığı açısından da ülkemize faydalı olacaktır.